Cumhurbaşkanı: Bugün de benim öğrendiğim ders: Mut’a gitmemiz lazım

Cumhurbaşkanı: Bugün de benim mektepte öğrendiğim ders bu oldu. Onun için Mut’a gitmemiz lazım, o ağacı bir göreceğiz.

umhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çiftçiler ile iftar etkinliğinde konuştu. “Toplamda 3 milyar 447 milyon lira destek ödemesi yapmış olacağız” ifadelerini kullanan Erdoğan, “Bu sene buğday ve arpa alım fiyatını erkenden açıkladık. Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından geçen yıl ton başına 1050 TL’den alınan sert ekmeklik buğdayın fiyatı, yüzde 29 artışla ton başına 1350 TL olmuştur” dedi. Erdoğan konuşmasının son bölümünde ise “Hem milli hem yerli elektrikli traktörünün prototipini tamamladık. Yakın dönemde seri üretime geçeceğiz” diye konuştu…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çiftçiler ile iftar programı sonrası açıklamalarda bulundu. Konuşmasında 15 Temmuz’da çiftçilerin darbecilere karşı direnişinden övgüyle söz eden Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu: “Birileri üç kuruşluk menfaatleri için ATM’lere koşarken bizim çiftçimiz meydanlara, kışlalara koştu. Birileri hainleri meşrulaştırma yarışına girişirken bizi çiftçimiz istikbal ve istiklaline sahip çıktı. Çiftçilerimiz 15 Temmuz gecesi cesaretleri ve mücadeleleri ve asil bir duruş sergilendi. tanklara meydan okudu”

Kırmızı et tüketiminde arzu edilen noktaya gelinmediğini belirten Erdoğan konuyla ilgili hedefi şöyle özetledi: “Büyükbaş hayvanda 2023 yılında 19 milyon başa çıkarmayı hedefliyoruz. 2002 yılında 32 milyon baş olan küçükbaş hayvan sayısını 2023 yılında sürü büyütme projemiz ile 100 milyon başa yükseltmeyi planlıyoruz. Süt üretimini ise 2023 yılında 24 tona, kırmızı et üretimini ise 1,7 milyon tona taşıyacağız. Ülkemizde kişi başı süt tüketimi 122 litreden 258 litreye yükseldi. Aynı şekilde kırmızı et tüketimi 6,1 kilodan 15 kiloya çıktı. Halen et fiyatlarının arzu ettiğimiz seviyelerde olmadığını biliyorum. İnsanımıza eti uygun fiyattan yedirmeye kararlıyız. Maliyetlerinizi düşürecek politikalara daha fazla ağırlık vereceğiz”

Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları:

15 Temmuz tarihimizde ak koyun ile kara koyunun belli olduğu, safların netleştiği bir gündür. 15 Temmuz bu ülkede gerçek demokratlar ile demokrasiden geçinenler arasındaki farkın ortaya çıktığı bir test günüdür. Hamdolsun, milletimiz bu sınavdan da alnının akıyla çıkmıştır. Çiftçilerimiz, demokrasinin varlık yokluk mücadelesi verdiği o meşum gecede gerçekten asil bir duruş sergilediler. Birileri darbecilerle anlaşıp, tankların arasından kaçarken bizim çiftçimiz nasırlı elleriyle o gece tanklara meydan okudu. Birileri üç kuruşluk menfaatleri için ATM’lere koşarken bizim çiftçimiz meydanlara, kışlalara koştu. Birileri hainleri meşrulaştırma yarışına girişirken bizi çiftçimiz istikbal ve istiklaline sahip çıktı. Bunun için çiftçilerimizin hakkını ödeyemeyiz. Rabbim o gece Pensilvanya’nın gözü dönmüş militanlarıyla mücadele eden milletimizden, özellikle de çiftçilerimizden razı olsun. Böyle bir milletin evladı olduğu için daima gurur duydum, gurur duyuyorum.

Muhalefetteki bir milletvekilin sözlerini eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Karşımızdakilerin dünyası ise sadece gerilimden kavgadan… Geçenlerde bir milletvekili çıkmış, kazanı kaynatarak darbelere ortam hazırlamaktan bahsediyor. Bu topraklardan darbe çıkmaz, bu topraklardan bereket çıkar, bereket”

“HIRSLARI İÇİN TÜRKİYE GEMİSİNİN ALTINI OYANLARA İNAT!”

Cumhur ile başkanının aynı yöne baktığı, aynı hedefe kilitlendiği hedefin evelallah üstesinden gelemeyeceği hiçbir zorluk yoktur. Sizler dik durduğunuz sürece bir daha asla bu ülkenin ufku darbelerle karartılamayacaktır. Sizler birlik ve beraberliğinizi yükselttiğiniz müddetçe Türkiye büyümeye ve itibarını arttırmaya devam edecektir. Bunun için 82 milyonun her bir ferdini kucaklaştırmanın, Türkiye ortak paydasında buluşturmanın mücadelesini veriyoruz. Hırsları için Türkiye gemisinin altını oyanlara inat, hangi siyasi görüşe mensup olursa olsun teröre tavır alan bütün vatandaşlarımızı asgari müştereklerde bir araya getirmeye çalışıyoruz.

“BU TOPRAKLARDAN DARBE ÇIKMAZ, BEREKET ÇIKAR BEREKET”

Yanıma gelen bazı hanım çifçilerimiz diyor ki, “5 düve aldım şimdi 10 oldu” diyor. Mesele bu. Azmim elinden hiçbir şey kurtulamaz. Buna inanacağız. Bizim dünyamızda hiç kimseyi dış görünüşünden, düşüncesinden veya inancından dolayı ötekileştirmemek var. Biz şuna inanacağız. Türkiye İttifakı diyorum, neden? Çünkü yaratılanı yaratandan ötürü seviyoruz da onun için. Bizde Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Gürcü, Abaza, Arnavut,Boşnak, Roman ayrımı olabilir mi? Hayır. Bizim dinimizde, inancımızda böyle bir şey yok. Ülkemizi bölmeye çalışıyorlar, ama biz bunu böldürtmeyeceğiz. Ben Kürdü de seviyorum, Türkü de. Lazı, Çerkezi, Gürcü, Abaza, Arnavutu, 82 milyonu aynı şekilde seviyorum. Karşımızdakilerin dünyası ise sadece gerilimden kavgadan… Geçenlerde bir milletvekili çıkmış, kazanı kaynatarak darbelere ortam hazırlamaktan bahsediyor. Bu topraklardan darbe çıkmaz, bu topraklardan bereket çıkar, bereket.

“MUT’TA BULUNAN 1200 YAŞINDAKİ AĞACI GÖRMEYE GİDECEĞİZ”

Mevlana ‘çalılar otlar çabuk yetişir, ama gül bir yılda yetişir’ diyor. Ben karşımdakileri güller olarak görüyorum. Sizler gülistanın güllerisiniz. Sizin böyle bir özelliğiniz var. Yan tarafımda oturan genç kardeşim İbrahim “Mersin’in Mut’unda bin ikiyüzün üzerinde yaşı olan zeytin ağacı var”. Bugün de benim mektepte öğrendiğim ders bu oldu. Onun için Mut’a gitmemiz lazım, o ağacı bir göreceğiz. Millete hizmet vasıtası olarak gördüğümüz siyaset bizim için hiçbir zaman dikensiz bir gül bahçesi olmadı. Neyi başardıysak emin olun görünen ve görünmeyen pekçok engellere, engellemelere rağmen gerçekleştirdik. Demokrasimizi darbe tehditlerine rağmen güçlendirdik. Ekonomimizi çalışmadan zenginleşmeye alışmış bir avuç elitin sabotajlarına rağmen üç kat büyüttük. Bürokrasimizi millileştirdik. Savunma sanayimizi silah tüccarlarına rağmen ilettik. Milli gelirimizi tufeylilere rağmen artırdık.

“SANDIĞA GÖLGE DÜŞMEKTENSE EN DOĞRU YOL MİLLETİN HAKEMLİĞİ”

Son 17 yılda ülkemizi cumhuriyet tarihimizin en büyük kalkınma hamleleriyle tanıştırdık. Sadece lüks yerlerde yaşayanlara değil topraklarımızı alın teriyle bereketlenen çiftçilerimize hizmet ettik. Üretimimiz katlandıkça milletimizin her bir ferdinin geliri yükseldi. Türkiye güçlendikçe milletimizle beraber gözünü ve gönlünü bize çevirmiş kardeşlerimizin cesareti ve özgüveni güçlendi. Bugün birileri dışardan, birileri içeriden Türkiye’ye diz çöktürmeye çalışırken milletimiz her zamanki ferasetiyle bu oyunu bozacak ferasati elhamdülillah ortaya koyuyor. Sandık demokrasinin namusu milletin onurudur. Biz mücadelemizin hepsini sandıktan aldığımız güçle kazandık. Mesele bu çok basit, çaldılar. Hiç kimsenin sandığın mahremiyetine el uzatmasına, dizayn etmesine izin vermedik. Bugün de vermeyeceğiz. Sandığa gölge düşmüşse en doğru yol milletin hakemliğine başvurmaktır.

“YSK ÜYELERİNE ÇETE DEMEK DEMOKRASİDEN NASİPSİZLİKTİR”

Kimsenin milletin hakemliğenden kaçmaya, sabah akşam mızıkçılık yapmaya, bu yol açıldığı için suçlamaya hakkı yoktur. YSK üyelerine çete demek demokrasiden nasibini almamaktır. İnşallah milletimiz, ülkemiz ve şehirlerimiz için en doğru kararı verecektir. Son 17 yıl tarım alanında ülkemize yeni vizyon kazandırdık. Çiftçilerimize hibe desteği verdik. Bu sene destek miktarını 16 katrilyonun üzerine çıkarıyoruz. Mazotun yarısı sizden yarısı bizden diyerek çiftçilerimizin üretim maliyetini ciddi oranda düşürüyoruz. Üreticilerimizin uygun koşullarda finansmana ulaşmasını temin ettik. 2019 yılının üç ayında 11,5 katrilyon lira tarımsal kredi kullandırıldı. Bu hibelerle kırsalda 20 milyar lira yatırım yapıldı, 200 bin yeni istihdam oluştu. Bu yıl 2 milyar liralık yeni kırsal kalkınmaya çıktık.

“17 YILDA TÜRKİYE DAHA YEŞİL BİR ÜLKE HALİNE GELMİŞTİR”

Sokakları yakan vandallara inat orman varlığını artıran nadir ülkelerden biriyiz. Yaklaşık 21 milyon hektar olan orman alanını 2019 yılında 23 milyon hektara yükselttik. 2002 yılında hiç olmayan bal ormanı sayısını 2019 yılında 514 adete çıkardık. 2023 yılında 730’a taşımayı hedefliyoruz. Bugün Türkiye 17 yıl öncesine göre daha yeşil bir ülke haline geldiyse bunda hayata geçirdiğimiz politikaların çok ciddi katkısı var. 2023 yılında buğday üretimini 22 milyon tona, baklagiller üretimini 1,5 milyon tona, pamuk üretimini 3 milyon tona ulaştıracağız, kararlıyız.

“İNSANIMIZA ETİ UYGUN FİYATTAN YEDİRMEYE KARARLIYIZ”

Büyükbaş hayvanda 2023 yılında 19 milyon başa çıkarmayı hedefliyoruz. 2002 yılında 32 milyon baş olan küçükbaş hayvan sayısını 2023 yılında sürü büyütme projemiz ile 100 milyon başa yükseltmeyi planlıyoruz. Süt üretimini ise 2023 yılında 24 tona, kırmızı et üretimini ise 1,7 milyon tona taşıyacağız. Ülkemizde kişi başı süt tüketimi 122 litreden 258 litreye yükseldi. Aynı şekilde kırmızı et tüketimi 6,1 kilodan 15 kiloya çıktı. Halen et fiyatlarının arzu ettiğimiz seviyelerde olmadığını biliyorum. İnsanımıza eti uygun fiyattan yedirmeye kararlıyız. Maliyetlerinizi düşürecek politikalara daha fazla ağırlık vereceğiz.

“MİLLİ VE YERLİ ELEKTRİKLİ TRAKTÖRÜN PROTOTİPİNİ TAMAMLADIK”

Muhalefet bilmeden konuşsa da bu rakamlar dünya fiyatlarının üzerindedir. Çiftçi kayıt sistemine kayıtlı üreticilerimize yaklaşık 200 lira prim, mazot ve gübre desteği yapılacaktır. Bayrama kadar yapılan desteklerin müjdesini sizlerle paylaşmak istiyorum. Bayrama kadar 2,4 katrilyon küklü pamuk desteği, 662 trilyon yağlık ayçiçeği desteği ve 385 trilyon çiğ süt desteği ödemelerini yapıyoruz. Türk çiftçisini teknolojik bakımdan daha avantajlı konuma getirecek projeleri de tek tek hayata geçiriyoruz. Hem milli hem yerli elektrikli traktörünün prototipini tamamladık. Yakın dönemde seri üretime geçeceğiz. Tarım Şurası’nı da Eylül ayında topluyoruz. Tüm paydaşların katılacağı şurada hem son 10 yılın kapsamlı değerlendirmesini yapacak hem de gelecek döneme dair yol haritasını çıkaracağız. Rabbim bizleri Ramazana kavuşturduğu gibi inşallah bayrama da kavuştursun duasıyla yeni hasat döneminin bereketli olmasını diliyorum. Soframızı şereflendirdiğiniz için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Allah’a emanet olun.